Kemalettin Şentürk’ün İtirafı

1992–1993 Sezonunda Galatasaray’dan Teşvik Primi Aldık

Türk futbolunda sezon sonları her zaman heyecana, tartışmalara ve zaman zaman şaibeli iddialara sahne olmuştur. Bu iddiaların en dikkat çekici olanlarından biri de, eski milli futbolculardan Kemalettin Şentürk’ün yıllar sonra yaptığı açıklamadır. Şentürk, 1992–1993 sezonunda Gençlerbirliği forması giydiği döneme dair çarpıcı bir itirafta bulunmuştur. Söz konusu iddiaya göre, sezonun son haftasında oynanan Beşiktaş – Gençlerbirliği maçı öncesi, Galatasaray tarafından kendilerine teşvik primi gönderildiğini söylemiştir.

Bu açıklama, Türk futbol kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve yeniden “teşvik primi” tartışmalarını gündeme taşımıştır.

Olayın Arka Planı

1992–1993 sezonu, Süper Lig tarihinde unutulmaz sezonlardan biridir. Şampiyonluk yarışı Galatasaray ve Beşiktaş arasında son haftaya kadar kıyasıya sürmüş, Galatasaray averajla şampiyon olmuştur. O sezonun son haftasında Beşiktaş, Ankara’da Gençlerbirliği ile karşılaşırken, Galatasaray kendi maçını kazanmak ve Beşiktaş’ın puan kaybetmesini beklemek zorundaydı.

Kemalettin Şentürk’ün iddiasına göre, Galatasaray yönetimi ya da yönlendirdiği kişiler, Beşiktaş’ın puan kaybetmesini sağlamak için Gençlerbirliği’ne teşvik primi göndermiştir. Şentürk, bu paranın oyuncular arasında nasıl paylaşıldığını ve maçın oynanış şeklinin etkilenip etkilenmediğini açıklamamıştır; ancak bu itiraf bile, Türk futbol tarihinde kritik bir döneme ışık tutmaktadır.

Teşvik Primi Tartışması

Teşvik primi, futbol ahlakı ve etik ilkeler açısından tartışmalı bir kavramdır. FIFA kurallarına göre üçüncü şahısların ya da takımların başka bir maçın sonucunu etkileyecek biçimde oyunculara para vermesi açıkça yasaktır. Hangi amaçla olursa olsun, maçın doğal akışına dışarıdan müdahale sayıldığı için disiplin cezası kapsamındadır.

Kemalettin Şentürk’ün iddiası, bir başka takımın şampiyonluk ihtimaline doğrudan etki eden bir olayın parçası olması bakımından önemlidir. Galatasaray’ın o sezon Beşiktaş’ın mağlup olması halinde şampiyon olacağı düşünüldüğünde, bu tür bir teşvik girişimi sportif adaletin sınırlarında ciddi tartışmalara neden olur.

Bu içerik Bir Harika..!  Sinan Engin’in İtirafı

Hukuki Sonuçlar ve Spor Etiği

Her ne kadar bu olayın üzerinden otuz yılı aşkın bir süre geçmiş olsa da, benzeri iddiaların hâlâ spor kamuoyunda konuşulması, geçmişin tam olarak temizlenmediğini ve gerekli şeffaflığın sağlanamadığını göstermektedir. Bu itiraf, hukuki açıdan zamanaşımına uğramış olabilir; ancak etik açıdan hâlâ ağırdır.

Bu tür açıklamalar, geçmişin karanlık noktalarını aydınlatmak ve geleceğin daha temiz bir spor ortamında şekillenmesi adına önemlidir.

Kemalettin Şentürk’ün teşvik primi itirafı, Türk futbolunda zamanla unutulan ama asla tam anlamıyla çözülemeyen bir dönemi yeniden tartışmaya açmıştır. Bu itiraf, yalnızca bir maçın değil, tüm futbol sisteminin adalet ve etik çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.

Çünkü futbolun gerçek güzelliği, sahada verilen emeğin dürüstçe karşılık bulmasıyla ortaya çıkar.