Şike Tartışmalarına Açık Kapı
Türk futbolunda zaman zaman gün yüzüne çıkan açıklamalar, sadece geçmişin karanlık noktalarını aydınlatmakla kalmaz, aynı zamanda bugün futbolun içinde bulunduğu güven sorununu da gündeme taşır. Bu bağlamda en dikkat çekici beyanlardan biri, eski millî futbolcu ve milletvekili Saffet Sancaklı’nın, CNN Türk’te yayınlanan “Aykırı Sorular” adlı programda yaptığı açıklamadır.
Programda sunucu Enver Aysever’in sorularını yanıtlayan Sancaklı, sporculuk dönemine dair yöneltilen bir soruya verdiği yanıtla uzun süre tartışmalara neden olmuştur. Cümlesi açık ve netti:
“Hayatım boyunca teşvik primi almadım, teşvik vermedim ama ‘şike yapmadım’ da demem.”
Bu ifadeyle Sancaklı, Türk futbolunun uzun süredir tartışılan “şike” ve “teşvik primi” ikilemini kamuoyunun önüne yeniden getirmiştir.
Teşvik Primi ve Şike Arasındaki Fark
Teşvik primi, bir takımın çıkarına olacak şekilde, başka bir takıma “kazanması” yönünde maddi destek sağlamasıdır. Şike ise doğrudan bir müsabakanın sonucunun önceden ayarlanması ya da belirli oyuncuların performansını bilinçli şekilde etkilemesidir. Her ikisi de FIFA ve UEFA nezdinde kesin olarak yasaktır ve futbolda etik dışı davranışların en ağır örnekleri arasında yer alır.
Saffet Sancaklı, teşvik primiyle ilgili herhangi bir suça karışmadığını açıkça belirtirken, şike konusunda “yapmadım” demeyerek tartışmaya açık bir cümle kurmuştur. Bu ifade, doğrudan suç itirafı olmasa da, geçmişteki futbol ortamının nasıl işlediğine dair güçlü bir ima içermektedir.
Futbol Kamuoyunda Yankı
Sancaklı’nın açıklamaları, hem medyada hem de futbolseverler arasında büyük tartışmalara yol açmıştır. Kimileri bu açıklamayı dürüstlük ve geçmişle yüzleşme cesareti olarak değerlendirirken, kimileri de Türk futbolunun “temiz” olmadığının bir başka göstergesi olarak yorumlamıştır.
Saffet Sancaklı, futbolculuk kariyerinde Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe gibi büyük kulüplerin formalarını giymiş, sonrasında aktif siyasete atılarak milletvekili olarak görev yapmıştır. Bu denli önemli bir ismin, kariyerine gölge düşürebilecek bir açıklama yapması, konunun ciddiyetini artırmıştır.
Futbolda Temiz Geçmiş, Güvenli Gelecek
Bu tür açıklamalar, Türk futbolunun hâlâ yüzleşmesi gereken karanlık bir geçmişi olduğunu ortaya koyuyor. Her ne kadar zamanaşımı, kanıt yetersizliği ya da yasal süreçler nedeniyle hukuki bir yaptırım söz konusu olmasa da, sporun ruhunu zedeleyen bu tür davranışların açıklıkla konuşulması, gelecekte daha şeffaf ve güvenilir bir futbol ortamının inşası açısından önemlidir.
Saffet Sancaklı’nın şike hakkında net bir şekilde “yapmadım” diyememesi, Türk futbolunun geçmişinde hâlâ açıklığa kavuşmamış çok sayıda olayın varlığını hatırlatmaktadır. Bu açıklamalar bir yüzleşme çağrısı mı, yoksa itiraf niteliğinde mi değerlendirilir bilinmez; fakat spor kamuoyuna düşen görev, geçmişiyle yüzleşen her cümleyi ciddiyetle analiz etmek ve geleceğin sporunu bu hatalardan arındırmaktır.